Okula yeni başlayan bir çocuk için okul; yeniliklerle dolu zengin bir sosyal çevredir. Farklı yaş gruplarından birçok çocukla aynı ortamda bulunulmasının yanı sıra; yeni kurallar ve başarılması gereken öğrenim görevleri bu sosyal çevrenin bir getirisi olarak çocuğun hayatına kendiliğinden dahil olur ve çocuk için uyumla hareket etme gerekliliği doğurur. Okul uyumu, öğretim ortamındaki çok çeşitli özellikler ile öğrenci arasındaki en üst düzeydeki uyumu tanımlamaktadır. Sosyal etkileşimin yanı sıra okul başarısını da içeren bir kavram olan okul uyumu; ilgi, başarı, rahatlık ve meşguliyet kavramlarını da beraberinde getirir. 1
Okula başlama, zihinsel, bedensel ve duygusal açıdan bir "hazır oluşu" gerektirir. Thorndike2, hazır bulunuşluğu, sinir sisteminin öğrenmeye hazır hale gelmesi olarak tanımlamıştır. Ancak günümüzde hazır bulunuşluk daha geniş anlamda kullanılmaktadır. Hazır bulunuşluk, belli bir öğrenme faaliyetinin gerçekleşmesi için gerekli olan ön koşul davranışların kazanılması anlamına gelmektedir. En basit tanımıyla, hazır bulunuşluk herhangi bir etkinliği yapmaya, bilişsel, duyusal, sosyal ve psiko-motor bakımlarından hazır olma olarak ifade edilebilir.3
Hazır bulunuşlukla ilgili çeşitli araştırmalar çok sayıda etmen sıralasa da çoğunda ortak olan dört temel öge özellikle dikkati çekmektedir. Bunlar:4
- Fiziksel faktörler: Fiziksel gelişim okula hazır bulunuşluk ile ilgili en önemli etkendir. Bu kriterde kronolojik yaşın, genel sağlık durumunun ve beyin gelişiminin üzerinde durulmaktadır. Her ülkede ilköğretime başlama için belirli bir kronolojik yaş kabul edilmiştir. Ancak çocukların birbirinden farklı bir gelişme hızı olduğu gerçeği
göz önüne alınmamaktadır. Türkiye’de eylül ayı itibariyle 72 ayını dolduran çocuklar
ilk okula başlamaktadır.2
- Zihinsel faktörler: Çocuğun öğrenmesini etkileyen bir başka önemli faktör de zekadır. Zeka, çocuğun anne babadan almış olduğu önemli kalıtsal özelliklerden biridir, ancak daha iyi geliştirilmek için uygun koşullar ister. Normal bir zeka düzeyine sahip 6 yaş çocuklarının okuma yazmayı uygun şartlarda kısa zamanda öğrendikleri gözlemlere dayalı olarak söylenebilir. Uygun olmayan çevre koşullarının insanın zeka gelişimini de olumsuz yönde etkilediği yapılan çeşitli araştırmalara göre doğrulanmış bir görüştür.3
- Duygusal faktörler: Çocuğun doğduğu andan itibaren aile çevresinde geçirmiş olduğu yaşantıların istikrarlı bir sevgi şefkate dayalı olması, çocuğun büyüdükçe sosyal yaşama katılmasını kolaylaştıran önemli bir süreçtir. Bu sürecin sağlıklı geçirilmesi duyuşsal açıdan da çocuğun özgüven ve özsaygı yeterliklerini kazanmasını sağlayacaktır. Bu süreç, okula duyuşsal ve sosyal hazır bulunuşluk açısından çok önemlidir.2
- Sosyal ve çevresel faktörler: Aile ortamı ve sosyal çevre; hem zeka gelişiminden, hem de zekanın gelişmesinden etkilenen öğrenme yeteneğinin gelişmesinde, dolayısıyla okula hazırlıklı olmada son derece önemli bir rol oynar. İyi çevre koşullarında yetişen çocuklar yapılan araştırmalarda daha başarılı olarak tanımlanmıştır.2
Bir Çocuğun İlk Okula Başlamadan Önce Neler Yapıyor Olması Gerekir?
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda bir çocuğun okula başlamadan önce şunları yapması beklenmektedir.
Dikkat süresi uzundur. 7-8 dakikaya kadar odaklanabilir.
20’ye kadar nesneleri sayabilir.
5-6 harfi ve rakamları tanıyabilir, haftanın günlerini bilir, kalemle sınırlı alanları boyar ve kalemle noktaları birleştirir.
Olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurabilir, neyin hayal neyin gerçek olduğunu algılar.
Yönergeleri dinler. 2-3 cümleden oluşan yönergeleri yapabilir. ( Buzdolabını aç, sütü al, bardağa doldur vb..)
Arkadaşlık ilişkisi kurabilir, duygularını ifade edebilir, bağımsız işler yapabilir. (yemek yeme, giyinip soyunma, tuvalet vb.)5
Çocuğunuzun okula hazır olup olmadığını değerlendirirken, birden fazla faktörü göz önünde bulundurmalısınız. Her çocuk farklı bir hızda gelişir ve önemli olan, onların ihtiyaçlarına ve yeteneklerine uygun bir şekilde desteklenmeleridir.
Unutmayın, çocuğunuzun eğitim yolculuğu bir maraton gibidir; her adımı, onların gelecekteki başarısına katkıda bulunur. Tüm öğrencilerimize yeni eğitim ve öğretim yılında başarılar dileriz.