TR EN FR AR
Menu

İlk 6 Ay Neden Sadece Anne Sütü

13.08.2024
Araştırma
Paylaş
Paylaş
Linki Kopyala
https://trpharm.com/bloglar/ilk-6-ay-neden-sadece-anne-sutu

Bebekler, ideal büyüme, gelişme ve sağlığa kavuşmak için yaşamlarının ilk altı ayında yalnızca anne sütüyle beslenmelidir. "Yalnızca anne sütüyle beslenme", anne sütü dışında başka hiçbir yiyecek veya içecek -hatta su bile- verilmemesi olarak tanımlanır. Anne sütü, bebeklerin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için ideal besindir.[1]

Doğumdan sonra ilk altı ay süresince bebeğin fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarını tek başına mükemmel bir şekilde karşılayan anne sütü, anne ve bebek bağının kurulmasında önemli rol oynar. Bebeğin ilk altı ay tek başına anne sütü ile beslenmesi, altıncı aydan sonra ek besinlerle birlikte anne sütü ile beslenmenin devam etmesi ve emzirmenin iki yaşın sonuna kadar sürdürülmesi; bebeğe sayısız yarar sağlar.[2]

Anne Sütünün İçeriği ve Yararları

Anne sütü, bebeğiniz için sunabileceğiniz en mükemmel besindir. İçeriği yenidoğan bebeklerin ihtiyacı olan tüm besin ögelerini içermektedir.[3]

·       Sıvı Miktarı : Anne sütünün %87’sinin sıvıdan oluşması nedeniyle, ilk altı ay bebeğin anne sütü dışında su ya da benzeri sıvı gıdalara ihtiyacı yoktur.2

 

·       Protein: Anne sütünde dokuz protein fraksiyonu bulunmaktadır. Anne sütündeki toplam protein içeriği inek sütüne oranla daha düşük olmasına karşın biyolojik değeri yüksektir. Yaşamının ilk altı ayında tek başına bebeğin protein gereksinimini karşılamaktadır. Protein içeriğinin %60’ını sindirimi kolay ve biyolojik değeri yüksek olan Whey proteini oluşturmaktadır.[4]

Anne sütü ile beslenme, bebeğin zeka gelişimini ve entelektüel yapısını olumlu yönde etkilerken, konuşma sorunlarının da daha az olmasını sağlar. Bu durum anne sütündeki protein ve yağların bebeğin beyin gelişimi için en uygun miktarda ve yapısında olmasına bağlıdır.4

 

·       Lipit ve Karbonhidrat: Anne sütündeki yağların %98’i trigliserittir ve yağlar bebek için en önemli enerji kaynağıdır. Bir emzirme döneminin sonuna doğru salgılanan sütte, emzirmenin başlangıcına göre yağ oranı artış göstermektedir. Bu son sütü olan bebek, doygunluk hissederek memeyi bırakmakta, böylelikle obesite riskinden korunmaktadır. 4

Anne sütünde bulunan karbonhidratların en önemli bileşeni laktozdur. Bu karbonhidratın lipitlerle yaptığı bileşikler beyin gelişiminde önemli rol oynar.2

 

·       Vitaminler ve Mineraller: Anne sütünde K ve D vitaminleri dışında yağda ve suda eriyen vitaminler süt çocuğu için yeterli düzeydedir.2  

Anne sütünün potasyum içeriği sodyuma oranla yüksektir ve bu durum yenidoğanın henüz tam gelişmemiş böbrek fonksiyonları için uygundur. Bunun yanı sıra anne sütünün kalsiyum içeriği inek sütüne oranla düşük olmasına karşın, kalsiyum fosfordan iki kat fazladır ve emilimi daha yüksektir. Bu özelliği ile kemik mineralizasyonu için uygundur. 4

İnek sütüne göre, anne sütünde demir içeriği daha az olmasına karşın, anne sütündeki demirin emilimi daha fazladır. Bu nedenle anne sütü ile beslenen bebeklerde ilk altı ayda demir yetersizliği görülmemektedir.4

 

·               Büyüme Faktörleri: Anne sütünde başta sindirim sistemi, merkezi sinir sistemi, solunum sistemi olmak üzere pek çok sistemin gelişimini sağlayan büyüme faktörleri vardır. Beynin bilişsel işlevlerinin anne sütü ile beslenen çocuklarda daha yüksek olduğu bilinmektedir.2

Anne Sütünün Anne ve Bebek İçin Yararları

Anne sütünün bebeği birçok hastalıktan (pnömoni, orta kulak iltihabı, ishal, gastrointestinal sistem enfeksiyonları, menenjit, kızamık vb.) koruduğu bilinmektedir. Anne sütünün bağışıklık sistemini güçlendirerek egzama, astım gibi alerjik reaksiyonları, nekrotizan enterokolit, obezite, diyabet ve “Crohn” gibi hastalıkların, çocukluk lenfoması gibi bazı kanserlerin görülme sıklığını azalttığı da bildirilmiştir.[5]

Emzirme, bebek beslenmesinde en sağlıklı ve doğal yöntem olmasının yanı sıra zahmetsiz ve ekonomik olması nedeniyle de tercih edilen ve doğum sonrasında kuvvetle önerilen ve desteklenen bir yöntemdir. Emzirme süresince anne ile bebeğin sürekli temas halinde olmasının bebeğin kendini güvende hissetmesini sağladığı, emzirilen bebeklerin nörolojik gelişimlerinin daha iyi olduğu, emzirmenin psikomotor ve zihinsel gelişimi hızlandırdığı, zeka katsayısını yükselttiği, ileri dönemde okul başarısını arttırdığı ve daha mutlu çocuklar olmalarına katkıda bulunduğu ileri sürülmektedir. Ayrıca emzirme bebeğin diş ve damak yapısını da korumaktadır.5

Yapılan pek çok çalışmada emzirmenin anne sağlığı açısından da birçok olumlu etkisi olduğu bulunmuştur. Doğumdan sonra emzirmenin erken dönemde başlatılması postpartum kanama miktarının azalmasını ve rahmin gebelik öncesi durumuna dönmesinin daha hızlı gerçekleşmesini sağladığı bilinmektedir. Emzirme sırasında harcanan enerji ile vücudun yağ dokusu azalarak annenin doğum öncesi vücut ağırlığına ulaşması da kolaylaşmaktadır. Bebeğini uzun süre emziren kadınlarda meme kanseri ve over kanseri gelişme riski azalmaktadır. Doğum sonrası emziren kadınların kemik mineralizasyonunda artma, postmenopozal dönemde ise kemik kırıklarının görülme olasılığında azalma olduğu bildirilmektedir.

Emzirme sonrası salınan endorfin ile anneler kendilerini daha iyi hissetmekte, annenin öz güveni artmakta, bebeği terk etme davranışı bu annelerde daha az görülmektedir. Uzun süreli emzirmenin annelerde glukoz toleransını arttırması ve glukoz eliminasyonunu hızlandırması nedeniyle tip 2 diyabet gelişme riskini azaltabileceği de tespit edilmiştir.5

Sonuç

Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF bebeklerin doğumdan itibaren ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelerini, 7. aydan itibaren ek gıdalara başlanılmasını ve iki yaşına kadar emzirmeye devam edilmesini önermektedir.[6]

Bebek beslenmesi ile ilgili uygulamaların tarihsel gelişimi incelendiğinde, bugün bile en önemli besinin hâlâ anne sütü olduğu görülmektedir. Anne sütü ile beslenmenin, bebek morbidite ve mortalite oranlarını azaltması, optimal büyüme ve gelişmeyi sağlamasının yanı sıra aileye ve ülkeye getirdiği ekonomik yararlar oldukça iyi bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) anne sütünün yaygınlaşması için tüm dünyada yoğun çaba göstermektedir. 6

 



[1] https://www.who.int/news-room/questions-and-answers/item/breastfeeding

[2] Emel Gür, Anne Sütü ile Beslenme, Türk Ped Arş 2007; 42 Özel Sayı: 11-5

[4] Hatice Giray, Anne Sütü İle Beslenme, Sürekli Eğitim Tıp Dergisi 2004, Cilt 13, Sayı 1

[5] Naciye Irmak, Anne Sütünün Önemi ve İlk 6 Ay Sadece Anne Sütü Vermeyi Etkileyen Faktörler, Jour Turk Fam Phy 2016; 07 (2): 27-31. Doi: 10.15511/tjtfp.16.02627

[6] Fatih Bolat, Sinan Uslu, Güher Bolat, Ali Bülbül, Selda Arslan, Muhittin Çelik, Serdar Cömert, Asiye Nuhoğlu, İlk Altı Ayda Anne Sütü İle Beslenmeye Etki Eden Faktörler, Çocuk Dergisi 11(1):5-13; 2011

SAĞLIK İHTİYAÇLARINI İNOVATİF ÇÖZÜMLERLE BULUŞTURUYORUZ

Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak ve hizmetlerimizi daha etkin sunmak için, üçüncü kişilere ait olanlar da dahil, çerezler ve benzer teknolojiler kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Gizlilik Politikası ve KVKK metni’ni ve Çerez Politikası’nı inceleyebilirsiniz.

Çerez Ayarları