Kanser hastalığı günümüzde önemli bir halk sağlığı sorunudur ve yakın gelecekte de bu sorunun artarak devam edeceğine dair kuvvetli kanıtlar bulunmaktadır.[1]
Dünya Kanser Raporunda, nüfusun artması ve yaşlanması ile birlikte kanser vaka sayısındaki
artışın devam edeceği, bu artışın en fazla düşük ve orta gelirli ülkeleri etkileyeceği vurgulanmaktadır. Kanser ülkemizde ve dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. 2020 yılında yaklaşık 10 milyon kişinin ölümüne neden olmuştur. Her altı ölümden birinin kanser nedeniyle olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde de ölüm nedeni olarak kanser, dolaşım sistemi hastalıklarından sonra ikinci sırada yer almaktadır. Her 5 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşmektedir.1
Türkiye’de kanser görülme sıklığı hem erkeklerde hem de kadınlarda Avrupa, Kanada, Amerika, Avusturalya gibi bölgelere göre daha düşüktür. Dünyada ilk sırada görülen kanserler örüntüsü benzerlik göstermektedir. Dünyada kadınların genelinde (160 ülke) meme kanseri ilk sırada yer almaktadır. Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Tanı konulan her 4 kadın kanserinden 1’i meme kanseridir. Meme kanseri evreleri incelendiğinde vakaların %48,2’sinin lokalize evrede tanı aldığı görülmektedir.1
Meme Kanserinde Risk Faktörleri
Yaklaşık olarak her sekiz kadından biri hayat boyu meme kanserine yakalanma riski taşır ve bu süreci etkileyen birçok faktör mevcuttur.[2]
Meme kanseri risk faktörlerini şu şekilde sıralayabiliriz;
· Cinsiyet
· İleri yaş
· Geçirilmiş meme kanseri öyküsü
· Ailede meme kanseri öyküsü
· Genetik mutasyonlar
· Hormon replasman tedavisi
· Sigara ve alkol kullanımı
· Yeme ve yaşam alışkanlıkları
· Obezite
· Memede hücresel değişiklikler[3]
Meme Kanseri Belirtileri
Meme muayenesi esnasında kitle bulunması meme kanseri belirtisi olabilir.2
Bunun yanı sıra memede ağrı, meme başında çekilme ve asimetri, meme derisinde eritem, koltuk altında kitle, büyüyen kitleye bağlı meme derisinde portakal kabuğu görünümü ve kendiliğinden gelen kırmızı renkli meme başı akıntısı olması meme kanseri belirtileri olarak değerlendirilmelidir.2
Kendi Kendine Meme Muayenesi ve Önemi
Meme kanseri önemli bir halk sağlığı problemi olup erken teşhis edilebilir bir dönemi olması nedeniyle kanser tarama programları kapsamında yer almaktadır. Kadınlarda meme kanseri tarama programı kapsamında;
• Ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi (KKMM) yapması konusunda danışmanlığın verilmesi,
• Senede bir kez klinik meme muayenesi yapılması,
• 40-69 yaş aralığındaki kadınlara 2 yılda bir mamografi çekimi yapılmaktadır.2
Ülkemizde meme kanseri insidansı yüz binde 40 olup her yıl yaklaşık 15.000 kadın meme kanserine yakalanmaktadır. Kendine kendine meme muayenesi (KKMM) klinik meme muayenesinin (KMM) bir parçası olmaktadır. Meme kanseri erken dönem tanıda tedavi edilme ihtimali daha yüksek olduğu için yaşam beklentisi fazladır. Bu nedenle meme kanserinde tanı esnasındaki evre hastanın sağkalımı açısından önem taşımaktadır.
Yapılan çalışmalarda tarama programı vasıtasıyla meme kanseri tanısı almış kadınlarda sağkalım anlamlı derecede iyi bulunmuştur işte erken teşhisin değeri tam da bu noktada ortaya çıkmaktadır.2 Bu bağlamda her kadın 20 yaşından itibaren ayda bir olmak üzere ömür boyu meme muayenesi yapmalıdır.[4]
KKMM Nasıl Yapılır?
Meme muayenesinin temelde iki aşaması vardır; görerek yapılan meme muayenesi ve dokunarak yapılan meme muayenesi.
Görerek yapılan meme muayenesi:
Bu muayenede vücudun belden yukarısı çıplak olarak, ayakta ve yeterli ışıkta ayna karşısına geçilir. Kollar iki yana rahatça bırakılır. Memeler dikkatlice incelenir. Daha sonraki aylık muayenelerde oluşabilecek değişikliklerin fark edilebilmesi için ilk muayenede memenin şekli, normal büyüklüğü, meme uçlarının durumu dikkatle gözlenmelidir. Ayna karşısındaki her muayenede, memelerin şekil ve büyüklüğündeki değişmeler, meme derisinde şişkinlik, çukurlaşma (içe çekilme), renk değişikliği, meme başında içe çekilme olup olmadığı kontrol edilir.[5]
Dokunarak yapılan meme muayenesi:
Meme muayenesinin ikinci aşamasında, memelere dokunarak kontrol edilir. Bu muayene her iki memenin koltuk altlarının ve köprücük kemiği üstünden omuza kadar olan alanın taranmasıdır.5
Ayakta durur pozisyonda başlanır. Sol memenin muayenesi için sol kol başın üzerine kaldırılır. Sağ elin üç orta parmağı ile memenin dış kenarından başlanarak, parmaklar saat yönünde yavaşça bütün meme üzerinde gezdirilerek muayene edilir. Aynı işlem sağ meme için de tekrarlanır ve daha sonra sırtüstü yatar pozisyonda, memeler tekrar elle kontrol edilir.5
Meme kanseri, kadınlarda yalnızca en sık görülen kanser türü değil, aynı zamanda birçok ülkede kadınlarda kanserden ölümlerin başlıca nedenidir. Meme kanseri olgularında, memedeki kitlenin ilk önce kadının kendisi tarafından fark edildiği dikkate alındığında, KKMM’sinin erken tanı için ne kadar yararlı bir tanı yöntemi olduğu görülmektedir. 5
15 Ekim tüm dünyada, Dünya Meme Sağlığı Günü olarak kutlanmaktadır. Bu özel gün KKMM farkındalığının arttırılması için büyük bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.
[1] T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Türkiye Kanser İstatistikleri 2018, Ankara 2022
[2] Neslişah Gürel Köksal, Meme Kanserinde Tarama ve Erken Tanı, Doğu Karadeniz Sağlık Bilimleri Dergisi, Cilt1, Sayı2, 2022
[4] https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/kanser-db/Dokumanlar/Afis_ve_Brosurler/14-_KKMM_Brosuru_1-2_1-2.pdf
[5] Serap Parlar, Nesrin Kaydul, Nimet Ovayolu, Meme Kanseri ve Kendi Kendine Meme Muayenesinin Önemi, Atatürk Üniv. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, Cilt:8, Sayı:1, 2005