Aşırı sıcaklar çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Normalde terleme ile vücut ısısı dengede tutulmaya çalışılır. Ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısı dengede tutulamaz. Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulması her zaman mümkün olmayabilir. Yine ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde düşmeyebilir. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı (dehidratasyon), kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ile tedavi amaçlı bazı ilaçların (tansiyon düşürücüler, idrar söktürücüler vb.) kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir.[1]
Korunmak İçin Neler Yapabiliriz?
Sıcaktan
korunmak için alınacak bazı temel önlemler bulunmaktadır. Güneşin en yoğun
hissedildiği 10.00 ile 16.00 arası mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamalıdır. Eğer
bu mümkün değilse olabildiğince güneşten korunmaya, açık renkli, hafif, bol ve
sıkı dokunmuş giysiler tercih etmeye, şapka ve gözlük kullanmaya ve sık sık tuz
içeren sulu gıdalar almaya özen gösterilmelidir.[2]
Güneş veya
sıcak çarpması, aşırı sıcağa maruz kalma sonucu beden ısısını ayarlayan terleme
mekanizmasının bozulmasına bağlı olarak vücut ısısının düşürülememesi ile
karakterize bir tablodur. Vücut ısısı 10-15 dakika içerisinde 40-41°C üstüne
çıkabilir.1 Sıcak çarpmasının belirtileri arasında adale krampları,
güçsüzlük, yorgunluk, baş dönmesi, bilinç kaybı ve hızlı nabız sayılabilir. [3]
Risk altındaki yetişkinler ve yaşlılar, günde en az iki kez güneş veya sıcak
çarpması yönünden izlenmelidir. Bebekler ise bu açıdan daha sık izlenmelidir.2
Vücut
ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı; bunun mümkün olmadığı
durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya
silinmelidir. Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre (12-14 su
bardağı) sıvı tüketilmelidir.[4]
Sıcak havalarda vücut dengemizi korumak adına yediklerimize de dikkat etmeliyiz. Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı; yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır. Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir.2
Tüm bunlar
ışığında kendinizi risk altında hissediyorsanız en yakın sağlık kuruluşuna
başvurup doktor gözetiminde tedavi olmayı ihmal etmeyin.
[1] http://www.adana.gov.tr/mu283
[2] https://karabukism.saglik.gov.tr/TR-250862/asiri-sicaklarda-dikkat-edilmesi-gereken-hususlar.html
[3] https://tektiklabilgielinde.saglik.gov.tr/kadin-sagligi/gebeligi-onleyici-yontemler/131-ilk-yardim/285-s%C4%B1cak-%C3%A7arpmas%C4%B1nda-ilkyard%C4%B1m.html
[4] https://www.saglik.gov.tr/TR-61703/asiri-sicaklardan-korunma.html